
Gdo: Ne Olacak Canım, Yiyin!
Murat Sevgi
Hiç tereddüt etmeden yiyin, yiyin.
Korkmayın! Bir şey olacak diye niye üzülüyorsunuz?! Çünkü olacaklar nasıl olsa
kaderinizde yazılı. Bilirsiniz, kaderden kaçılmaz. Yemeniz gerekiyorsa
engelleyemezsiniz. Yersiniz! (Koltuk sahipleri bunu iyi bilir!)
Ülkeler, birbirlerinin etkileşmesini
düşünmeden dünya kaynaklarını kullanıp üretim yapmakta. Bu üretim süreçlerinin
paralelinde çok büyük oranlarda atık ve artıklar oluşuyor. Oluşan bu atık ve
artıklar etkileri göz ardı edilerek yaşam ortamının içerisine bırakılıyor.
Endüstriyel üretimle birlikte oluşan
büyük miktarlı üretimin bir sonucu olarak fosil yakıtlardan ortaya çıkan
toksinler, kolay çözülen ağır metaller ve tuzlar bitkisel ve hayvansal üretimi
oransal olarak daha düşük verim değerlerine geriletecek. Bu gerileme; her geçen
gün artan bir ivme ile, üretim duruncaya kadar sürecek.
Doğanın homojen bir ortam oluşturması
fizik biliminin en önemli eğilimlerinden biridir. Dünyanın diğer ucunda ortaya
çıkan bir atık, tüm dünyanın yüzeyini sarana kadar yoluna devam. (Buna kelebek
etkisi denir.) Sonuçta atığın en düşük oranına ulaşılır. Ama bütün dünya
kirlenmiştir. Bu modelde bazı atık türleri için homojen duruma ulaşmak 10000
yılı bulabilir. Sonuçta mutlaka homojenlik oluşur. Mesela Çernobil’in
radyasyonu bütün Asya’yı, Orta Doğuyu ve Akdeniz’i bulut gibi sardı. Artık Kiev’de eskisi gibi yoğun değil. Ama İspanyadan Kore’ye her yeri sardı. Bu homojenleşme
eğiliminin fiziki sonuçlarını meteorolojik olaylar olarak görürüz. Sıcaklık da
tıpkı kimyasallar gibi cisimler (yani dünya) üzerinde eşit olarak yayılma
eğilimindedir. Ama güneşten gelen taze enerji karalar ve denizler üzerinde
farklı miktarlarda emilir (absorbe edilir).
Rüzgarları ve yağışları tetikleyen güneş enerjisinin farklı emilmesidir.
Günümüzde sadece; artan dünya
nüfusunun ihtiyaçlarını karşılama kaygısı var. Mevcut organik üretim; şimdiden
buna yeterli olamaz duruma geldi. Nüfus
artışı bu şekilde devam ederken, buna ek olarak bitki ve hayvan ürünlerindeki
üretim verimliliği de (kirliliğin etkisi ile) görünür şekilde düşmeye
başlayacak.
Bu verim düşüşü; zaten yetersiz
olan gıda kaynağının daha da yetersiz hale gelmesine ve tüm dünyada baş
gösterecek toplumsal hoşnutsuzlukların patlak vermesine sebep olacak.
* * *
Hükümetler
(denize düşen yılana sarılır prensibi gereği) çaresizlik içine düşünce çözümü
iradelerini bilimin bilgili kollarına (kimya, biyoloji ve genetik bilimlerine)
bırakmak zorunda kaldılar. (Bu bir tür: ‘Gel amcanın kıllı bağrına’ durumu!)
Bilişim, siyah ve beyaz diye ayrılır.
Bilim de bilişim gibi siya ve beyaz diye ayrılır. Yani bilimi iyilik için
yapanlar olduğu gibi kötülük için yapanlar da olur. (istemeden oldu derler...
ama kimse yutmaz bu hapları!) Bunlardan en bilineni Nobel’dir.
Bizim Nobel! Hani şu Alfred olan
canım! Dünyanın kaderini değiştiren bir silahın, dinamitin mucidi! Bu bilim
adamı, tamamen bilimsel duygularla patlayıcılarla oynamış ve sonunda dinamiti
bularak bomba gibi bir icadın mucidi olmuş. Tabi bu icat sayesinde dünyanın
başına gelmeyen kalmamış. Zavallı dünya, en büyük paraziti olan insandan
temizlenmeye ramak kalan durumlara düşmüş. Mucit amca da boş durmamış. Ürettiği bombalar sayesinde gelirini iyice
patlatmış. Sayın Nobel farkına varabildi mi bilinmez ama bu pişmanlığın bir
nişanesi olarak (buna günahının affı yolunda fitre, zekat yada sadaka da
diyebilirsiniz...) bilim adamlarına ufaktan bir katkı olarak kendi adına bir de
ödül koymuş.
Nobel
ödülü!...
İşte bu Nobel organizasyonunun asıl
onurlandırdığı kişi her yıl (hiç de önemli bir kişi olmadığı halde) adını öne
çıkarttırmayı başardığı Alfred Nobel’dir. Bombacı Alfred’in ödülünü alanlar
arasında, en az onun kadar insanlığa katkı yapan bir diğer bilim adamı; Paul
Müller’dir. Paul, 1948 yılında DDT adlı zehir sayesinde Nobel’i kapmıştır.
İnsanlık, kendi varlığına yapılan bu büyük saldırıyı birkaç yıl içerisinde fark
etmiş ve 1972 yılında DDT’yi yasaklamayı başarmıştır. İnsanlar böylece
dünyadaki kemirgen hayatlarına daha rahat devam edebilmişlerdir.
Tıpkı GDO tartışmasında olduğu gibi
dünyada DDT de tartışılıyor. Bu tartışma
bilim çevrelerinde sürerken DDT’yi savunan hiç de az değil!
Nasıl
mı? Aynen şöyle:
DDT sıtma hastalığının sebebi olan
sineklerin ve diğer birçok böceğin yok edilmesinde çok önemli bir etkiye sahip
olduğu için; bunun yasaklanması ile 40 milyondan fazla insan ölmüş. Eğer DDT
olsaydı bu insanlar böceklerin bulaştırdığı hastalıklardan ve parazitlerden
korunacaklarmış ve ölmeyeceklermiş.
Şimdi dönelim konumuza... GDO ve gen
modifikasyonları ilgili başarıları(!) nedeniyle Nobel alan olup olmadığını
bilmiyorum. (Araştırılması gereken bir konu) Ama emin olduğum bir şey varsa o
da şu: İnsanlar dünya üzerinde dehşet verici bir hızla çoğalıyor ve bu artış
ivmesi bir yerde duracak. Hem de öyle ABS’li bir arabanın fren yapması şeklinde
değil. Sağlam bir duvara çarpan kamyonun durması gibi olacak. Bizler de poster
gibi duvara sıvaşan şoförün halinden beter olacağız. Şimdi bu sıvaşma eylemini
daha janjanlı bir hale getirmek için gaz pedalına iyice basıyoruz.
Ha bu arada gaz pedalının üzerinde
‘teknoloji ve endüstri’ yazıyor.
Hep sevgi ile kalın.
Murat SEVGİ
Murat Sevgi Köşe Yazıları
- Akbabalar Kemirgenler Ve Parazitler
- Ne Bekliyorsunuz Ki? Öyle Veliye Böyle Çocuk
- Nükleer Strateji
- Hep Ucuza Rağbet Var Ama Ucuz Genelde Dandiktir
- Enerji Verimliliği Semineri
- Marçep
- Sosyal Medyadan Beslenmek
- Militan Çevrecilik
- Camın Arkası
- Hayatın Anahtarı: Arılar
- Virüs, Genom Teknolojisi Ve Tehlikeli İnovasyonlar
- Öteki Tarafa Geçmenin Anahtarlari
- Bu Hale Nasıl Geldik?
- Farkında Mıyız?!...
- Gdo'lu Pirincin Bedelini Kim Ödeyecek?
- Yakarak Enerji Üretmek “Yenilenebilir” Mi?
- Ateşle Oynuyorlar!
- Elektromanyetik
- Gemiler Yandı! Geri Dönüş Yok!
- Ergene Kirletilirken Neredeydik?
- Marka Bilinci Ve Algının Değişimi Üzerine
- Yönetecek Bir Şey Kalmadı Ki!
- Popüler Kültür
- Her Yil Ayni Terane
- Konu “Enerji” Olunca Facebook Çildirdi-1
- Kurban Toplumu
- Toprak Değil İnsan Erozyonu
- Sokak Kültürü
- Olağan Şüpheliler
- Meşru Müdafaa Hakki
- İletişim “Merhaba” İle Başlar
- At Gözlüğü
- Gemiler Yandı Geri Dönüş Yok!
- Kütür-Kütür Mü? Kültür-Kültür Mü?
- Ölüm Reçetesi: Can Boğazdan Gider
- Yağma Yok!
- Katalizör
- Okumak Neden Gereklidir?
- Felaket Ya Da Daha Ötesi!
- Çocuklarimizi Nasil Öldürürüz?
- İhmal Değil Cinayet!
- Kirkbeşlik
- Bu Ay Hirsizlarin Avuçlari Kaşinir!
- Küresel Isinma Sağlığımızı Tehdit Ediyor (1)
- Sivrisinekler Sıcakta Komutayı Ellerine Alıyor (2)
- Sağlığı Tehdit Eden Sular (3)
- İnsanın Psiko-Mekaniği
- Arıtma Çamurları Yenilenebilir Enerji Kaynağı Olacak Mış!
- Yönetememenin Türkçesi
- Ekoloji - Ekonomi - Rant!

