Cumhurbaşkanliği Alacakaranliği

Mehmet Bozdağ

Akp çok net, siyahsa siyah, beyazsa beyaz. Gece gecedir, gündüz ise tartışılmaz

Mhp de aynı şekilde; Benim adayım belli, ölsem de dönmem gayrı

Chp de siyah bazen beyaz, beyaz da bazen siyah olunca ne gece oluyorlar ne gündüz. Ne verdiği kararın arkasında durabiliyorlar, ne de aldığı kararda bir bütünlük sağlayabiliyorlar. Chp’nin bu içinden çıkılamaz durumu tam bir alacakaranlık ve bu alacakaranlığa hem parti seçmeni hem de bazı parti milletvekilleri isyan doruklarında. Onların bu duygularına tercüman olmak adına Yücel Erten’in Azizname’sindeki alacakaranlığından sesleniyorum;

Olmaz ol alacakaranlık, yerin dibine bat alacakaranlık. Başın kel ola, gözün kör ola, sürüm sürüm sürünesin alacakaranlık. Alacakaranlık ne karanlıktır ne aydınlık, aydınlıktan çok uzak daha çok karanlığa yakın. Alacakaranlık bir kandırmacadır, yutturmaca, oyalama, göz boyamadır. Karanlık bir gecedir ve her gecenin bir sabahı olur ama alacakaranlıkların hiç yoktur sabahı. O bir sürüncemedir, sürer gider. Ne aydınlık ne karanlık. Var gibi de yok, yok gibi de var. Kanunlar var gibi de yok, kimine var kimine yok, kimi zaman var kimi zaman yok, kimi yerde var kimi yerde yok. İnsan hakları, canım varımsı da yokumtrak. Demokrasi, demokrasisimsi. Sosyal adalet, sosyal adaletimsi. Varımtrak yokumsu, tatlımtrak acımsı, salımtrak çarşambamsı.Batılımsı da biraz doğulumtrak, ilerimsi de biraz gerimtrak. Karanlık, aydınlığın düşmanıdır. Alacakaranlık, hiçbir şeyin ne dostu ne düşmanıdır. O ne tezdir ne antitezdir ne de sentezdir. O, Allah’ın belası pis bir şeydir. Gözün kör olsun alacakaranlık, başın kel ola, yerin dibine bat da bir daha çıkma.

Ulu önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK’ün kurduğu bu yüce partiyi alacakaranlıkta tutmaya kimsenin hakkı yoktur. Bu yüce partinin içinde alacakaranlıktan beslenen sosyalist maskesiyle yüzünü gizleyenler elbet bir gün deşifre olacaklardır.

Alacakaranlık Chp (Yeni CHP)’nin tökezleyerek yürüdüğü Cumhurbaşkanlığıseçimi şimdiden hayırlı uğurlu olsun. Tabi böyle bir şey mümkünse.

Mehmet BOZDAĞ